DOLAR 34,3122 0.21%
EURO 37,2200 -0.48%
ALTIN 3.017,79-0,07
BITCOIN 2337801-2,35%
Ankara
14°

AÇIK

06:02

İMSAK'A KALAN SÜRE

Üç Sendika ÖMK’ya Yönelik Özel Açıklamalarda Bulundu

Üç Sendika ÖMK’ya Yönelik Özel Açıklamalarda Bulundu

ABONE OL
28/10/2024 13:11
Üç Sendika ÖMK’ya Yönelik Özel Açıklamalarda Bulundu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Üç Sendika ÖMK’ya Yönelik Özel Açıklamalarda Bulundu

 

Öğretmenlik Meslek Kanunu yasalaştı, tartışmalar başladı. Kanun içerisinde yer alan Uzman öğretmenlik, başöğretmenlik ve Milli Eğitim Akademisine yönelik Eğitim-Bir-Sen, Türk-Eğitim-Sen ve Anadolu Eğitim Sendikası özel açıklamalarda bulundu.

 

Mehmet Fahri Özkan’ın özel haberine göre;

 

Öğretmenlik Meslek Kanunu geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanun yılbaşından itibaren uygulamaya konulacak. Kanuna ilişkin birçok tartışmada gündeme gelirken, Öğretmenlik Kariyer Basamakları ve Milli Eğitim Akademisi ile ilgili 3 sendika yetkilisi Millî Gazete’ye özel açıklamalarda bulunuldu.

 

YAVUZ: “KİK’TE ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN VE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNÜN SAYILMASI İÇİN UZLAŞTIK”

Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili yapılmaması gereken düzenlemelerinin KİK’te gündeme getirdiklerini ifade eden Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, Kanunun kariyer sisteminin kapsamının genişletildiğini belirterek, “Kariyer Basamakları kapsamında ücretli öğretmenlikte, askerlikte ve şube müdürlüğünde geçirilen sürelerin süre hesabına dahil edilmesi için uzlaştık. Özel okullarda çalışılan süreler ve asker öğretmenlik süresi mevcut haliyle dikkate alınıyor. PİKTES için de takip takibimiz devam edecek” dedi.

 

MİLLİ EĞİTİM AKADEMİSİ İLE İLGİLİ SÜRECİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ

Milli Eğitim Akademisi’nin öğretmen yetiştirme ihtiyacından ziyade öğretmen seçiminden kaynaklı ihtiyaca karşılık olarak gündeme geldiğini ifade eden Yavuz, problemin ihtiyaca kalmadan çözülebilmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Akademinin en azından doğru konumlandırılması gerekiyor. Eğitim süresi bir yılı geçmesin ve bu süre hizmet yılından sayılsın, KPSS puanı ile girilen akademide yapılacak değerlendirme objektif olsun, yargı denetimine açık olsun, verilen ücret ihtiyacı karşılasın gibi taleplerimiz var. Süreci yakından takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

URFALI: “YÖNETMELİKTE DİKKATE ALINMASINI İSTİYORUZ”

Öğretmenlik Meslek Kanunun 18 Ekim tarihli Resmi Gazetede yayımlandığını hatırlatan Türk-Eğitim-Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı, Öğretmenlik Kariyer Basamaklarıyla ilgili 20’nci maddenin kanunun yayım tarihi ile yürürlüğe girdiğini belirterek, “Biz Türk Eğitim-Sen olarak ücretli öğretmenlik, özel öğretim kurumları öğretmenliği, PİKTES öğreticiliği, öğretim üyeliği ile öğretim görevliliğindeki sürelerin uzman ve başöğretmenlik için gerekli kıdem hesabına sayılmasını her aşamada istedik ve talep ettik. Bu durumun hazırlanacak yönetmelikte dikkate alınmasını istiyoruz. Bunun KİK toplantılarında çözüme kavuşacağını düşünmüyoruz. Çünkü KİK kararları bir tavsiye niteliğinin dışında bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır” diye konuştu.

 

AKADEMİNİN MESLEKİ GELİŞİM İÇİN KURGULANMASI GEREKTİĞİNİ DİLE GETİRDİK

Milli Eğitim Akademisi’nin öğretmen yetiştirme sürecinin bir parçası olarak düzenlenmesinin doğru bulmadıklarını ifade eden Urfalı, “Milli Eğitim Akademisi’nin bir yönetici yetiştirme ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin sağlanması için kurgulanması gerektiğini her platformda dile getirdik. Ancak çıkan kanunda bunların yanında esas olarak öğretmen yetiştirme sürecinin bir ana unsuru olarak düzenlendi” dedi.

 

AKSOY: “YÖNETMELİK ÖZVERİLİ VE MUĞLAKLIĞA YER VERİLMEYECEK ŞEKİLDE DÜZENLENMELİ”

Meslek Kanununun yayımlanması ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmelik çalışmalarına başladığını ifade eden Anadolu Eğitim Sendikası Hukuk Sekreteri Mehmet Fatih Aksoy, kanunun dar bir çerçevede olması nedeniyle yönetmeliğin çok önem taşıdığını belirterek, “Yönetmeliklerin hem ivedi, ama aynı zamanda özverili ve muğlaklığa yer verilmeyecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Aksi halde yine ilerleyen süreçte sürekli değişiklikler yapılarak, yönetmelikler de yamalı bohçaya dönüşüyor” ifadelerini kullandı.

 

KONU MASADA NET BİR TAVIRLA ORTAYA KONULMALI

Kanun taslağında Uzman ve Başöğretmenlik için gereken 10 yıllık sürelerde ‘sözleşmeli öğretmenlik dahil’ ifadesinin olduğunu hatırlatan Aksoy, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanan metinde ise bu ifadenin yer almadığının altını çizdi. Aksoy, “Biz Anadolu Eğitim Sendikası olarak, sözleşmeli öğretmen ve PİKTES kapsamında görev alan öğretmenlerimizin bu çalışma sürelerinin sayılması için zaten Bakanlığa talebimizi resmi kanallarla ilettik. Konunun takipçisi olmaya devam ediyoruz. Fakat yetkili sendika temsilcilerinin de, masada bu konuyu net bir tavırla ortaya koymaları gerekmektedir” dedi.

 

ÇORBAYA DÖNEN BİR KANUNDA, BİZİ MUTLU EDECEK MADDELERİ CIMBIZLA ARAR OLDUK

Öğretmenlik Meslek Kanununun odağında öğretmenin olmasını istediklerini ifade eden Aksoy, öğretmenlerin meslek hayatında atamasından, emekliliğine her hakkının korunduğu bir kanun olmasının gerekli olduğunu belirterek, “Kanunun yarısı, detaylarını birçok kişinin anlamadığı, Akademi müessesini anlatıyor. Madem Akademi açmaya bu kadar hevesliyiz tamam o zaman Akademi için ayrı bir kanun yapsaydık? Ya da detaylarını Yönetmelikle belirleseydik. Çorbaya dönen bir Kanunda, bizi mutlu edecek maddeleri cımbızla arar olduk. Nereye baksak Akademi ile ilgili detaylar var” ifadelerini kullandı.

 

İKİNCİL BİR ‘ÖZERK’ ÜNİVERSİTE KURMAYA ÇALIŞMAK MAKUL VE MANTIKLI DEĞİL

Akademinin atama ve öğretmenlerin mesleki gelişimine yönelik düzenlemelerden oluştuğunu ifade eden Aksoy, “Öğretmen adaylarının eğitilmesi yönüyle akademiye verilen rolü hiçbir şekilde desteklemiyoruz. Çünkü biz 4 yıl Eğitim Fakültesinde eğitim görmüş öğretmen adaylarının, yeniden eğitilmeye çalışılmasına karşıyız. Eğer bir yetersizlik olsa bile bunun çözüm yolu Eğitim Fakültelerinde kaliteyi artırmak olmalıdır. Yoksa ikincil bir ‘özerk’ üniversite kurmaya çalışmak makul ve mantıklı değildir. Öğretmen adaylarını asgari ücretin biraz üstünde maaşlarla 2 yıla yakın süre daha eğitime almak kanımca sürekliliği olamayacak bir uygulama olmaya namzet görünüyor. Mevcut görevdeki öğretmenlerin mesleki eğitimlerini sağlama konusun şu anda Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü yürütmekte. Görünen o ki, bu kurum lağvedilecek. Yerine Akademi geçecek. Mesleki eğitimlerin daha efektif, interaktif ve profesyonel yürütülmesi önemlidir. Eğer Akademi bunu sağlayacaksa, buna itirazımız olmaz” dedi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.